Fransız sanat tarihçisi ve yazar André Malraux, 1947 yılında müzelere hapsolmuş sanat yapıtlarını fotoğraf aracılığıyla tekrar üreterek herkesin kendi kişisel müzesini oluşturulabileceğini söylediği “hayali müze” (musée imaginaire) kavramını ortaya atar. Birbirinden farklı dönem ve teknikte ortaya koyulan sanat yapıtları fotografik olarak yeniden ve defalarca üretilerek aşina imgelere dönüşür.
Müzelere birden fazla zamanın barındığı çok boyutlu ikame işlevi yükleyen söz konusu kavram, Yadigâr’daki yansımasını mezarlık alanlarında bulur. Seri, 1970’lerin başında açık hava müzesi olması planlanan ancak yerinden oynatılarak tahribata uğrayan ve 2013 yılında Marmaray hattı inşaatı sırasında kısmen yok edilen Ayrılık Çeşmesi Mezarlığı özelinde veda, ayrılık, anma, hatırlama, yüceltme, anıtsallaştırma ve unutma gibi kavramları yeniden düşündürmeyi amaçlar.