fırtına

İvan Konstantinoviç Ayvazovski (1817-1900)

Fırtına

Müzede deneyimlemek için

 

 

Müze dışında deneyimlemek için

Müzede - Sesli Rehber Metni

Esere dikkatini vermeden önce nerede durduğunu fark et. Esere ne mesafedesin? Etrafında kimler var? Kendini rahat hissettiğin bir yerde deneyime başlayabilirsin.

Yere demirlendiğini hisset, sabitliğini koruyarak omurganı dikleştir ve nefesin akmasına izin ver. Zihnini içinde bulunduğun ana davet ederek eserdeki manzaraya odaklanabilirsin. Sanatçı renklerle ışığı nasıl resmetmiş? Günün hangi saati olabilir? Peki, hava durumu nasıl?

Fırtınalı havanın, dalgalı ve tekinsiz denizin, belirsiz ufuk çizgisinin, yan yatan geminin, parçalı bulutların ve süzülen ışığın sende uyandırdığı duyguları gözlemle. Belki coşku, korku, kaygı, umut, heyecan gibi farklı birçok duyguyu uyandırmış olabilir. Bu duyguları gözlemlerken bedeninin herhangi bir bölgesinde kıpırdanma var mı fark et. Başın, omuzların, göğsün, miden, bacakların herhangi bir duyumsama hissediyor mu?

Şimdi bu resmin içinde olduğunu hayal et. Nerede duruyorsun? Karşı kıyıda mı? Gemide mi? Denizin içinde mi? Yoksa olduğun yerde misin? Etraftaki sesler ve kokular nasıl? Herhangi bir işle meşgul müsün? Nefesinin ritminde bir değişim var mı? Kendini doğanın gücüne karşı mücadele eden bir yerde mi hayal ettin, yoksa daha sabit ve temkinli olduğun bir alanda mı?

Şimdi derin bir nefes al ve verirken eserdeki ışığa ve detaylara odaklan. Merakla, ama nazik bir tutumla resmin bütününe baktığında gözüne çarpmamış olan yeni bir form veya renk bulabilir misin? Yaklaşabilir ve resmin detaylarına odaklanabilirsin.

Dilersen artık bu hareketli manzara resmine yavaş yavaş veda edebilirsin.

 

 

Müze Dışında - Sesli Rehber Metni

Esere dikkatini vermeden önce nerede durduğunu fark et. Kendini rahat hissettiğin bir yerde deneyime başlayabilirsin. Yere demirlendiğini hisset, sabitliğini koruyarak omurganı dikleştir ve nefesin akmasına izin ver. Zihnini içinde bulunduğun ana davet ederek eserdeki manzaraya odaklanabilirsin.

Sanatçı renklerle ışığı nasıl resmetmiş? Günün hangi saati olabilir? Peki, hava durumu nasıl?

Fırtınalı havanın, dalgalı ve tekinsiz denizin, belirsiz ufuk çizgisinin, yan yatan geminin, parçalı bulutların ve süzülen ışığın sende uyandırdığı duyguları gözlemle. Belki coşku, korku, kaygı, umut, heyecan gibi farklı birçok duyguyu uyandırmış olabilir. Bu duyguları gözlemlerken, bedeninin herhangi bir bölgesinde kıpırdanma var mı fark et. Başın, omuzların, göğsün, miden, bacakların herhangi bir duyumsama hissediyor mu?

Şimdi bu resmin içinde olduğunu hayal et. Nerede duruyorsun? Karşı kıyıda mı? Gemide mi? Denizin içinde mi? Yoksa olduğun yerde misin? Etraftaki sesler ve kokular nasıl? Herhangi bir işle meşgul müsün? Nefesinin ritminde bir değişim var mı? Kendini doğanın gücüne karşı mücadele eden bir yerde mi hayal ettin, yoksa daha sabit ve temkinli olduğun bir alanda mı?

Şimdi derin bir nefes al ve verirken eserdeki ışığa ve detaylara odaklan. Merakla, ama nazik bir tutumla resmin bütününe baktığında, gözüne çarpmamış olan yeni bir form veya renk bulabilir misin? Yaklaşabilir ve resmin detaylarına odaklanabilirsin.

Dilersen artık bu hareketli manzara resmine yavaş yavaş veda edebilirsin.

 

 

Esere Dair

İvan Konstantinoviç Ayvazovski’nin Fırtına adlı eseri, insan ve doğa arasındaki çatışmayı üç direkli bir gemi ile fırtınalı bir deniz arasındaki şiddetli mücadele üzerinden anlatır. Deniz manzaralarıyla tanınan Ayvazovski, gerçekçi üslubun bazı unsurlarını eserlerine dahil etmesine rağmen genellikle Geç Romantizm ile yakından ilişkilendirilir. Romantik sanat, büyük ölçüde Sanayi Devrimi'ne ve Avrupa'daki Aydınlanma Çağı'nın düzenli dünyasına bir tepki olarak gelişmiş, estetik bir kaynak olarak yoğun duyguları vurgulamıştır. Bu akım, özellikle yüce olana ve doğanın güzelliği ile karşı karşıya kalındığında ortaya çıkan korku, terör ve huşu gibi duygulara odaklanmıştır. Bu duyarlılık, 18. yüzyılın sonları ve 19. yüzyılın başlarından itibaren Avrupa resimlerinde, yinelenen gemi enkazı görüntüleri ve insanın doğanın korkunç gücüne karşı mücadelesinin diğer temsillerinde belirgindir.

Ayvazovski’nin eserleri genellikle İngiliz ressam J.M.W Turner'ın (1775-1851) benzer şekilde epik ve Romantik, çalkantılı deniz manzaralarıyla karşılaştırılır. Bununla birlikte sanatçının tabloları, Turner’ın geç dönem atmosferik eserlerinden daha ölçülü ve gerçekçidir, böylece Claude Lorrain’in (1600-1682) ve Claude-Joseph Vernet (1714-1789) ile Antoine Charles Horace Vernet’nin (1758-1836) resimlerini anımsatır. Modern deniz manzaralarının imparatorluk ve ulusal anlatıların inşası ve görselleştirilmesinde önemli bir sembol haline gelmesi, Rus İmparatorluğu Donanması’nın baş ressamı olan Ayvazovski’nin resimlerine de güçlü bir milliyetçi hissiyat vermiştir. Fırtına, sanatçının öngörülemeyen suları ve kıyı şeritlerini yakaladığı Karadeniz betimlemelerinin önemli örnekleri arasında yer alır.