100

10:00-18:30

Sakıp Sabancı Müzesi, sanatın bireyler üzerindeki iyileştirici gücünü merkeze alan çeşitli uygulamalarla, müze mekânlarını yalnızca bir sergi alanı olarak değil, bireysel farkındalık ve dönüşümün de mümkün olduğu bir deneyim alanı olarak ele almaya devam ediyor. Gerçekleştirilen önceki programlarda, sanata yavaş bakma, duyusal farkındalık ve sanat eserleriyle derin bağ kurma yöntemleri öne çıkarıldı. Seçili eserler için hazırlanan rehberli ses deneyimleri, sanat terapisi prensiplerinden ilham alan yönlendirmelerle ziyaretçileri sanatla daha içsel ve katılımcı bir ilişki kurmaya yönlendirdi. Kişisel deneyimlere odaklanan bu uygulamalar, atölyelerle desteklenerek sanatın dönüştürücü gücünü müze ortamında keşfetme imkânı sundu.Sanatın bireyler ve topluluklar üzerindeki dönüştürücü gücünü daha kapsamlı bir şekilde ele alan Sakıp Sabancı Müzesi, bu doğrultuda Sanatın İyileştirici Gücü, Sanat Terapisi ve Sanatla Klinik Dışı Uygulamalar programını hayata geçiriyor. Uzman Dışavurumcu Sanat Terapisti Bihter Yasemin Adalı yürütücülüğünde geliştirilen bu yeni program, sanatı yalnızca izlenen değil; keşfedilen, paylaşılan ve dönüştüren bir deneyim olarak konumlandırıyor. Tedavi odaklı bir yaklaşım benimsemekten ziyade, sanat terapisi yöntemlerinden ilham alarak katılımcıları sanatla daha derin ve kişisel bir ilişki kurmaya teşvik ediyor. Sanat eserleriyle etkileşim kurma, bireysel üretimler geliştirme ve kolektif yaratım süreçlerine katılma imkânı sunarak, sanatı yalnızca bir gözlem nesnesi olmaktan çıkarıp aktif, katılımcı ve dönüştürücü bir tecrübeye dönüştürüyor. Bu yaklaşım, katılımcılara duygu dünyalarına yeni bir perspektifle bakma olanağı sağlarken, sanatın terapötik etkisini müze ortamında keşfetme fırsatı sunuyor.18 Şubat 2025 Salı düzenlenecek konferans ile başlayacak program, paneller ve atölyelerle devam ederek, 22 Şubat Cumartesi gerçekleştirilecek ek atölyelerle tamamlanacaktır. Alanında uzman konukların katkılarıyla gerçekleşecek paneller, sanatsal dışavurum ve yaratıcılığın bireysel ve kolektif iyileşme süreçlerindeki rolünü ele alıyor. Müze koleksiyonundan seçilen eserlerle bağ kurma imkânı sunan atölyede ise katılımcılar, eserlerden ilhamla aktif bir dışavurum deneyimi yaşamaya teşvik ediliyor.Sakıp Sabancı Müzesi, sanatın bireysel farkındalık, toplumsal aidiyet ve psikolojik iyilik hali üzerindeki etkilerini keşfetmeye alan açan bu programı ile sanatın iyileştirici ve dönüştürücü gücünü herkes için erişilebilir kılmayı amaçlıyor.Sanatı yalnızca görmek değil, hissetmek ve içselleştirmek isteyen herkesi bu benzersiz programın bir parçası olmaya davet ediyoruz. ** Program kapsamında yalnızca konferansa katılabilir veya dilediğiniz bir atölye ile birlikte konferansa katılım sağlayabilirsiniz. Atölyeye katılmak isterseniz, aşağıdaki linkte yer alan formu doldurmanız gerekmektedir. Atölye katılımları sınırlı kontenjanla gerçekleşecektir. Formu doldurduktan sonra, seçtiğiniz atölye ve katılım detayları tarafınıza iletilecektir. Sadece konferans katılımı için tıklayınız.Konferans ve seçilen bir atölye katılımı için tıklayınız. Atölyeler: Atölye A: 18 Şubat 2025, Salı 10:00-12:00 // Nur Dinçer ve Dr. Olcay Güner ile Çocuklar ile Müzede Sanat Esaslı UygulamalarSanat, çocukların çok iyi bildiği ve günlük yaşamda her zaman kullandığı resim çizme, şarkı söyleme, hikâye uydurma, çamur şekillendirme, dans gibi ifade biçimlerini içeren ve sözcüklerle sınırlı olmayan bir alandır. Çocuklar yetişkinler gibi duygularını kolayca sözcüklerle ifade edemeseler de kaygılarını, heyecanlarını, üzüntülerini ve sevinçlerini anlatmak için sanat bir kapı aralayıcı olacaktır. Yapılacak sanat aktiviteleri aracılığı ile çocuğun duygusal ihtiyaçlarını fark etmek, farkındalık kazanmasına yardımcı olmak ve çözüm yolları geliştirmesini sağlamak mümkün olacaktır.Atölye B: 18 Şubat 2025, Salı 10:00-12:00 // Bihter Yasemin Adalı ile Kartalın Alçalışı: İntermodel Atölye'Kartalın Alçalışı' başlıklı dışavurumcu sanat terapi atölyesi ismini doğada kendini yenilemeye dair bir davranış örüntüsüden alıyor. Gagalarını kesin tutmak için kayalara sert alçalışlar yapan kartallar, kayalara çarptıkça gagalarını kırarlar. Kırılan gagalarının düşmesi ve altından yeni gaganın çıkmasıyla birlikte pençelerini bilerler ve yeniden avlanmaya başlarlar. Beslendikleri için canlanır ve bu davranış örüntüsüne sahip olmayan kartallara göre on sene daha uzun yaşarlar. İnsan yaşamında da körelme, körelmeye bağlı cansızlık dönemleri olur. Varoluşunu korunaklı konfor alanlarına sınırladığında, uyuşmaya ve körelmeye başlar. Baselitz'in 1982'den bugüne resimlerinde yinelediği tepetaklak kartal imgesi izleyiciyi kendini köreltmeye ve bilemeye dair bir düşleme davet ediyor. Uzm. Sanat Terapisti Bihter Yasemin Adalı liderliğinde gerçekleşecek intermodel atölyede, sanatın farklı dallarını kendi benliklerinin farklı yönlerini keşfetmek için kullanacaklardır. İlk olarak, beden ve hareket ile alçalış ve yükselişin dinamiklerini araştıracak, daha sonra buldukları hareketlerini tuvalde iz bırakacak jestler olarak değerlendirerek dışavurum sürecine gireceklerdir. Kapanış bölümünde, katılımcılar ortaya çıkan eserlerde körelme, canlanma, beslenme temalarının yansımaları üzerine paylaşımlarda bulunarak atölyeyi tamamlayacaklardır.Atölye C: 18 Şubat 2025, Salı 17:00-18:30 // Özlem Lale Kaleli ile Müzede Dans ve Hareket Terapisi Yaklaşımıyla TanışmaNasıl ayakta durduğumuz ve yürüdüğümüz, nasıl hissettiğimizi ve düşündüğümüzü belirliyor. Çevremizle nasıl bir etkileşim içinde bulunduğumuzu, yarattığımız etkiyi. Bu atölyede beden odaklı öğrenme prensipleri ile ilk olarak duruşumuza bakacağız. Güçlü ve güvenli duruş nedir? Tehdit algısı devreye girdiğinde duruşumuzda ne değişir? Ve yeniden hizalanmak, kendimiz ile, amaçlar, öncelikler, değer verdiklerimiz ile, sadece duruşumuzu değiştirerek, nasıl gerçekleşebilir.  Bugün kurumsal alanda önemli olan 'odaklanma', 'kapsayıcılık', 'esneklik', 'dayanıklılık’ ve 'çeviklik' kavramlarının, beden bulmuş formlarını beraber deneyimleyeceğiz. Farklılıklarımızı, ayrışma ve buluşma alanlarımızı, yine beden üzerinden dışavurumcu temel hareket uygulamaları ile araştırıyor olacağız.Atölye D: 22 Şubat 2025, Cumartesi 11:30 // Bihter Yasemin Adalı ile Ham Formun PeşindeKil ile Yaratıcı süreç bazen ekleyerek çoğaltmayı, formu büyütmeyi ve genişletmeyi, bazense eksilterek formu fazlalıklarından arındırmayı içerir. Georg Baselitz: Son On Yıl sergisinde gösterimde bulunan heykellerin yapım sürecinde, eklemek ve eksiltmek gibi dinamiklerin yanı sıra, ahşap bloklar ile çamura vurarak ve sıkıştırarak şekil vermek gibi fiziksel deneyimleyeceğimiz yüz yirmi dakikalık atölye çalışmasında, Baselitz’in heykellerindeki ham formlardan ilham alarak, atölyede bir çamur yığının içinden parçalar eksilterek, özgürlük ve hafiflemenin formlarını araştıracağız.Atölye E: 22 Şubat 2025, Cumartesi 14:30 // Leyla Akça ile Bahçede Ekoart Terapi Yaklaşımıyla TanışmaBahçede Ekoart Terapi atölyesinde, Sabancı Müzesi bahçesindeki sanat eserlerine ekoart terapi perspektifinden bakarak doğa, sanat ve insanın iyilik ve varoluşsal süreçleri arasındaki derin bağları keşfedeceğiz. Ekoart terapi, doğayla olan ilişkimiz üzerinden yaratıcı süreçlere odaklanarak hem bireysel hem de kolektif farkındalık geliştirmeyi hedefler. Katılımcılar, çevreyle bağ kuran yaratıcı ifade süreçlerine dahil olarak hem sanatla hem de doğayla içsel bir yolculuğa çıkma fırsatı bulacaklar.